Şehirlere ruhlarını inançlar verir. Onlar kadim bir bilgeye, hikmete açılırlar. Kudüs bir semboldür. Kudüs ilk kıbledir. Hz. Adem peygamberden Hz. peygamber Efendimize kadar nice peygamberlerin ayak bastığı, Dünya'nın en büyük medeniyetlerine ev sahipliği yapmış. Üç Din içinde önemli olan ve 'Barış Şehri' anlamına gelen Dünya'nın en güzel şehridir Kudüs.
- Kudüs şehri nasıl ve ne zaman kuruldu ?
Kudüs’ün tarihi çok eskilere dayanmaktadır. Şehirde bulunan milâttan önce IV. binyıla ait çömlekler, bu binyılın son bölümünde şehrin güneydoğu kısmında bir kavmin yaşadığını, ilk ve orta Bronz çağına ait bulgular, III. binyılda ve II. binyılın ilk devirlerinde Hiksoslar dönemi ve öncesinde bu bölgede insanların bulunduğunu göstermektedir. İslâm tarihçilerine göre ilk kurucuları Amâlika olan Kudüs şehri, tarih sahnesine ilk defa Erken Bronz çağında diğer bazı eski Ken‘ân şehirleriyle birlikte çıkmıştır. XIX ve XVIII. yüzyıllara ait Mısır metinlerinde Kudüs bir Ken‘ân site devleti olarak zikredilir (Franken, s. 17-30).
- Kudüs'ün İşgal tarihi nasıldı ve neler yaşandı ?
Bir çok kaynakta Kudüs’ten Davud’un Şehri olarak bahsedilir, çünkü Hz.Davud Kudüs’ü işgal etmiş ve Birleşik İsrail Krallığının başkenti haline getirmiştir. Aynı zamanda İsrail Krallığının önemli dini merkezi olmuştur.
Kral Davud, 40 yıl süreyle Kudüs’e hükmetti ve bu hükümdarlık M.Ö. 970 yılında sona erdi. Kral Davud’tan sonra yerine oğlu Süleyman geçti. Süleyman Kutsal Tapınağı Moriah Dağı üzerine kurdu. Birinci tapınak olarakta ifade edilen Süleyman Tapınağı Yahudiler için büyük öneme sahip olan Ahit sandığının bulunduğu yerdir. Birinci Tapınak dönemine M.Ö. 586 yılında Babilliler, Kudüs’ü işgal ederek son vermişlerdir.
Büyük Daryus M.Ö. 516 yılında İkinci Tapınağın yapımını tamamlattı. Kudüs şehrinin duvarlarını ise I. Artaserhas M.Ö. 445 yılında tekrar yaptırdı. M.Ö. 63 yılında bu defa Romalılar Kudüs’ü fethettiler.
Büyük Herod, Kudüs’e bir çok yapı inşa ettirdi. Şehrin görüntüsünü büyük ölçüde değiştiği bu dönemde Kudüs bir Romalı şehir havasına büründü. Hatta Kudüs’ün adı bu dönemde “Aelia Capitolina” oldu. Bu dönemde Yahudiler’in şehre yılda sadece bir defa girmelerine izin verildi ve bu durum M.S. 7. yüzyıla kadar böyle devam etti.
614 yılında Sasaniler Kudüs’ü istila ettiler ve sonrasında 15 yıl boyunca Kudüs’e hükmettiler. 629 yılında Bizans İmparatorluğu Kudüs’ü tekrar geri aldı.
- Kudüs'ün Müslumanlaşması ne zaman ve nasıl oldu ?
Ömer İbn el-Khattab 620 yılında Bizans üzerine yaptığı seferle Kudüs’ü ele geçirdi. Bu tarihten sonra ilk defa Kudüs’te müslümanlaştırılmaya başlanıldı. Bu dönemde Kudüs müslümanlar tarafından kıble olarak kabul edildi ve Hz. Muhammed (SAV) burada Miraca yükseldi. Kudüs 16 yıl boyunca müslümanların kıblesi olduktan sonra, kıble Mekke olarak değiştirildi. Müslümanların Kudüs’e hükmettiği dönemde halifelik makamı Hristiyanların Kudüs’te güvende olacağını temin etti.
Halife Abdülmelik zamanında Kubbet-ü Sahra’nın inşa edilmesine başlanıldı. Kubbenin inşa edilmesinin en büyük nedeni olarak Kudüs’te bulunan kiliselere karşılık heybetli bir müslüman yapısının bulunması fikri kabul edilir.
Kudüs’te müslüman ve hristiyanların birlikte yaşamasına 1099 yılında Fatimiler tarafından son verildi ve Hristiyanlar Kudüs’ten kovuldular. Bu olay üzerine toplanan Haçlı ordusu Kudüs’e baskın yaptı. Bu baskında birçok müslüman ve yahudi katledildi.
Selahaddin Eyyubi 1187 yılında Kudüs’e sefer düzenleyerek Kudüs’ü haçlılardan geri aldı. Daha sonra ise müslüman ve yahudilerin Kudüs’e geri dönmesine izin verdi.
- Peki Mescid-i Aksa nasıl bir yapıdır ve önemi nedir ?

- AĞLAMA DUVARI

- Peki Kudüs'e geleceği düşünülenMmesih Hz. Davud soyundan mı gelecek?
Mesih inancı yahudilikte en köklü inançlardan biridir. Nasıl bizde amentü iman esasları altı'dır. Bunlardan birisini inkar etmek Müslümanlıktan çıkarıyorsa Yahudilikte de iman esaslarından vazgeçilmez temel esaslarından biri de mesihin gelmesidir. Bu durum bugün yahudilerin büyük çogunlugunca kabul edilir. Mesih ; Yahudilere göre , Yaduhileri bulundukları kötü şartlardan kurtaracak , onları kendi kutsal kitapları Tevrat'ta Tanrı'nın vaddettiği gibi Tanrı'nın has kavmi, seçkinler zümresi haline tekrar getirecek güçlü bir kurtarıcıdır. Bekledikleri mesihin Hz. Davud soyundan olacağına inanılıyor.Yahudilikte davud yahudileri göçebe hayattan yerleşik hayata geçiren ve sonra Kudüs'ü fethederek başkent yapıp orada yahudileri teşkilatlı bir devlet halinde bağımsız bir millet haline dönüştüren ideal bir kişidir.
- Hz. Davud'un kılıcı hangi sırları taşıyor?

Yavuz Sultan Selim tarafından, kılıçla birlikte Mısır'daki Memlük halifesinden alınıp İstanbul'a getirilen bakır levhanın, hicri 880( Miladi1475-1476) yılında yazılmış olduğu belirtiliyor.
- Hz. İsa ve Kudüs arasındaki ilişki nedir ?
Hz.İsa'sız bir kudüs düşünülemez. Bakın aslında Hristiyan inancına göre Hz. İsa Kudüs'te değil Beytüllahim'de doğmuştur. Beytlehem(Beytüllahim) Kudüs'ün 10 km güneyinde ayrı bir kasabadır. Burada bugün Doğuş kilisesi vardır. İsa'nın Dünya'ya geldiğine inanılan bu yerde daha sonra yapılan bu kilise bugün dini bütün hristiyanların akın akın ziyaret ettikleri en kutsal yerdir. Hz.İsa kudğste doğmadı lakin hayatının son anlarını, son günlerini hatta son saatlerini kudüste geçirdi.Hatta Hz İsa Son Akşam Yemeğini Havarileri ile beraber Kudüs'te yemiştir.
- Hz. İsa- Son Akşam Yemeği Ve Kudüs Üçlüsü
Hz. Davud'un kabrinin (Kudüs'te Siyon Dağı üzerinde bulunur ) üst katında yer alan bu mekan Hırıstiyan inancında öenmli yer tutar. Hazreti İsa Romalı askerlere yakalanmadan bir gün önce, bir perşembe akşamı on iki havarisini burada toplar. Fısıh bayramının cuma akşamı yenilmesi gereken Seder yemeğinin hazırlanmasını ister. Yemek esnasında havarilerden birinin ertesi gün ona ihanet edeceğini söyler.Talebelerine ekmekle şarap dağıtır ve 'Bunu yiyin. Bu benim etimdir. Bunu için. Bu benim kanımdır' der. Sonrasında oluşturulan ekmek-şarap ayini bu odada yaşananların hatırasıdır. Yahudi ve Hırıstiyanlar arasındaki mekanla ilgili anlaşmazlıklar ve hak iddiası uzun seneler çatışmalar yaşanmasına yol açmıştır. Sonunda Kanuni Sultan Süleyman mekanda taşa tapacak kadar işi abartanlar olduğunu öğrenince burayı camiye çevirmiştir. Günümüde cami niteliğini kaybetmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder